Adam bir inilti eşliğinde yumruklarını sıktı, kalbindeki sırrı öğrenmeye çalışarak ağzıyla kızın dudaklarını örttü. Dudaklarına değen dudaklar tatlıydı, daha önceki öpüşmelerinde olduğu gibi büyük bir haz veriyordu ve bir an için çevredeki bütün sıkıcı şeyler yok olup geriye sadece ikisi kaldı.
“Ola,” diye mırıldandı adam, “Ola…”
Kız bir an için, şu anda bile öpücüğünde hâlâ hissedilen büyüye karşı gelmekten vazgeçti. Adamın kollarında her şeyi unutabilirdi.
Ama sadece kısa bir süre için.
İşte hemen sonrasında adamın ağzından o büyüyü bozan sözler döküldü.
“Bana gerçeği söyle,” diye yalvardı. “Anlat bana, Ola…”
Kız ona karşı direnmeye başladı.
“Hayır,” dedi öfkeyle. “Bırak beni. Bitti o iş. Bilmiyor musun?”