44 Dilde 100’ü aşkın ülkede okunan Türk romancı Serdar Özkan’ın kaleminden, delilikle bilgeliğin, hayal ile gerçeğin iç içe geçtiği yeni bir roman.
Benim hayat filmimin senaristinin de herkesinki gibi Tanrı olduğunu biliyordum. Yapımcısı da, yönetmeni de Tanrı’ydı. Bir de başkahramanı biliyordum. Herkes gibi, ben de kendi hayatımın başkahramanıydım.
Her film bir hikâye anlatır. Tanrı bana bu hikâyeyi niye anlatmak istemişti, önemli olan buydu. Bu hayat filmiyle bana anlatılmak isteneni ıskalamamalıydım.
Tanrı her kuluyla özel bir sohbet gerçekleştirmek ister. Her insana diğer kullarına söylemediği yeni bir söz söyler. Bu söz, kulu için yazdığı hayat senaryosundan başka bir şey değildir. Başka bir deyişle, her birimizin hayatı aslında Tanrı’yla gerçekleştirdiğimiz bir sohbettir. Eğer Tanrı’nın size seslendiğini duyuyor ve onun söylediklerini anlıyorsanız, daha başka ne istersiniz ki?
“Serdar Özkan ismi şimdiden Paulo Coelho, Richard Bach ve hatta Antoine de Saint-Exupéry ile birlikte anılıyor.” –Corriere della Sera, İtalya